Her ne kadar hayatta kalmanın temel koşulu beslenme olsa da genellikle dengeli beslenme her zaman mümkün olamamaktadır.
Ayrıca yaşam içerisinde karşılaşılan hastalıkların gerek klinik özellikleri nedeniyle, gerekse kullanılan ilaçlara bağlı olarak dengeli ve sağlıklı beslenmeyi güçleştirebilmektedir.
Bu nedenlerle insanlık tarihi, kişilerin şifa niyetine değişik beslenme ürünlerinin genel sağlığa etkisini araştırmak ile doludur.
Günümüz modern teknolojisiyle besinlerin içerikleri daha iyi aydınlatılmış ve sağlığa etkileri gösterilmiştir.
Sebze ve meyveleri çiğ tüketilmesinin, Yenilebilen kabuklarının soyulmamasının tavsiye edilmesi birçok vitamin ve mineralin, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunduğunun bilinmesi sonucudur.
Yetersiz ve/veya dengesiz beslenen kişiyi, sağlığını ve yaşam kalitesini bozacak bir dizi olumsuzluk bekleyecektir.
Yeterince Antioksidan alamayan bünyede özellikle hastalıklar nedeniyle vücudun savunma mekanizmasının aşırı çalışmasında ortaya çıkan serbest oksijen radikallerinin vücuttan atılamaması kronik (süregiden) hastalıkların tahribatını arttıracak,
Bir nevi hormon salan bir organ gibi işlev gören çok hassas ve insan vücudunu ve beslediği organın fonksiyonlarını belirleyen bir yapıya sahip damar içi endotel dokusunun yıpranarak günümüzde yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle tüketilen gıdalardan kaynaklanan kanda yağlanma ve kolesterol artışı ile meydana gelen kalp krizi, inme, damar tıkanıklıkları gibi ciddi durumlara sebep olacak,
Vücudun savunma mekanizmasının yetersiz kalmasıyla Allerji (astım, ürtiker, saman nezlesi, alerjik öksürük) gibi yine günümüz sanayi döneminde sıklığı artan hastalıkları tetikleyecektir.